Böbrek biyopsisi, günümüzde iğne biyopsisi ile uygulanmaktadır. Bu şekilde ameliyata gerek kalmadan böbrek dokusu ya da böbrekte oluşmuş tümörden tanı amacıyla parça alınır. Girişimsel radyolojide iğne biyopsilerinin tamamı görüntüleme ile yapılır. Bu şekilde yapılan böbrek biyopsisi ve diğerleri oldukça güvenilir sonuçlar alınmasına neden olur.

Bunun yapılması iki amaçla olur. İlk olarak yapılan testlerle belirlenemeyen böbrek hastalıklarının teşhisinin yapılması için uygulanabilir. Bu tür hastalıklar çoğunlukla böbrek dokusunda oluşan nefrit denilen rahatsızlıklardır. Bunun dışında böbrekteki tümörün kesin teşhisinin yapılması amacıyla biyopsi yapılabilir. Ancak her böbrek tümöründe iğne biyopsisi yapılmasına gerek duyulmaz. Direkt olarak cerrahi girişim yapılabilir. Böbrek biyopsisi oldukça güvenli bir uygulamadır. Ancak her iğne biyopsisinde olduğu gibi bazı sorunlar gelişebilir. Bunlar ender görülse de gereken bilgilendirme hastalara yapılır.

Biyopsi yapılırken iğnenin girdiği bölgede lokal anestezi yapılır. Bu yüzden hastalar iğne girişinde acı duymaz. Ancak biyopsi sırasında böbreğin kapsülüne geçme aşamasında hafif bir ağrı hissedilebilir. Bu nedenle hastaların rahat olmasını sağlamak amacıyla damardan ağrıyı engelleyecek ilaçlar verilir. Bunlar narkoz dışında daha hafif ağrı kesici ilaçlardır. Kısa bir uygulama olduğundan çocuklar dışındaki hastalar uyutulmaz. Ancak hastanın talebi olursa, narkoz verilebilir.

Hastalardaki hazırlık tamamlandıktan sonra, ultrason yardımıyla biyopsi uygulanacak alan tespit edilir. Nerden iğneyle girileceğine karar verilir ve bu alan uyuşturulur. Ardından biyopsi iğnesi kullanılarak, böbrekten parça alınır. Bu alanın uyuşturulması, iğneyle girilerek böbrekten parça alınması yaklaşık 5 dakika kadar sürer. Bu işlem çoğu merkezde özel ikili iğneyle yapılmaktadır. Bununla iğnenin biriyle böbreğe girildiğinde, diğeri ile böbrekten parça alınır. Böylece böbrekten bir defada daha fazla örnek alınması sağlanmış olur. Bu işlemler tamamlandıktan sonra, böbrekte herhangi bir kanamanın olup olmadığı kan alınarak ya da yapılan ultrason incelemesi sayesinde kontrol edilir. Herhangi bir sorun bulunmuyorsa, hasta evine gidebilir.

Hastalarda geç dönemde meydana gelebilecek kanamanın takip edilmesi gerekir. Yapılan işlemden sonra 2-4 saat içinde bu kontrol yapılır. Bu bölgeden alınan kanla ya da ultrasonla belirlenir. Hastanın evde 1-2 saat dinlenmesi yeterli olur. İşlemden sonra biraz sıvı alınabilir. 2 saat geçtikten sonra herhangi bir bulantı ya da kusma olmuyorsa, her türlü sıvı içilebilir. Hastalar yemek yemeğe 4 saat sonra başlayabilir. Besinler açısından bir kısıtlama bulunmamaktadır. Eğer iğnenin girdiği yerde ya da başka alanda ağrı olursa, basit ağrı kesiciler içilebilir. Hastaların normal yaşamlarında bir kısıtlama olmaz. Ancak 2 gün süreyle ağır işler yapılmaması tavsiye edilir.