{
    "title": "Stres İnkontinans Belirtileri ve Tedavisi",
    "image": "https://www.bobrek.gen.tr/images/stres-inkontinans-nedir-4355.png",
    "date": "20.01.2024 09:24:37",
    "author": "Emel yildiz",
    "article": [
        {
            "article": "<div><b>Stres inkontinans nedir?</b> Stres inkontinans idrar kaçırma rahatsızlığıdır. İdrar kaçırma sıkıntısı olan kişiler rahatsızlık duyduklarından bunu pek dile getiremezler, çekinirler. İnsanlarda idrar yollarının kontrolü beyin sapı, beyin kabuğu, omurilik ve mesane adalesi arasında sistemli bir düzen içinde sağlanır. İdrar yapma, beynin kontrolü ile omurilik kaynaklı bir reflekstir. Ancak kişinin kendi kontrolü altındaki bu durum çeşitli faktörler nedeni ile bozulabilir. Bunlar yaşlılık, kilo fazla sayıda doğum yapmak ve kronik akciğer rahatsızlıkları gibi durumlardır ve stres inkontinans en fazla kadınlarda görülmektedir. Üriner inkontinans istem dışı idrar kaçırma durumudur. Üriner inkontinans bir belirti olup zamanla yaşa bağlı ilerleme göstermektedir. İnsanlar dünyaya geldiklerinde idrar tutmayı bilmeyerek yaşama adım atıp daha sonra toplumda yaşamanın bir kuralı olarak idrar tutmayı ve yapmayı öğrenirler. Üriner inkontinans denilen durumun 4 tipi vardır. Bunlardan biri de stres inkontinanstır. Kadınlarda idrar kaçırmanın en sık nedenidir stres inkontinans. Ortalama %15 civarı kadın bu durumu yaşamaktadır. Yaşın ilerlemesi ile bu oran daha da artmaktadır.</div><div><br></div><div><b>Stres inkontinans neden olur?</b></div><div><br></div><div>Stres inkontinansı, idrar kaçırma durumudur ve genellikle karın içi basınç artışıyla ilişkilidir. Stres inkontinansı, karın içi basınç artışı durumunda idrar kaçırma meydana gelir. Bu durum, pelvik taban kaslarının ve idrar kesesini destekleyen bağların zayıflaması veya hasar görmesi sonucunda ortaya çıkar.</div><div><br></div><div>Stres inkontinansının yaygın nedenleri arasında şunlar bulunabilir:<div><ul><li><b>Doğum:</b> Doğum sırasında pelvik taban kasları ve bağlarının zorlanması veya zayıflaması stres inkontinansına yol açabilir. Özellikle doğum sırasında yapılan episiotomi (Vajina ve anüs arasındaki bölgeye yapılan kesik) veya sezaryen sonrası iyileşme süreci bu durumu etkileyebilir.</li><li><b>Yaşlanma:</b> Yaşlanma süreciyle birlikte kaslar ve bağ dokusu zayıflayabilir, pelvik taban kasları da dahil olmak üzere. Bu durum stres inkontinansına neden olabilir.</li><li><b>Hormonal değişiklikler:</b> Menopoz döneminde östrojen seviyelerinin azalması, pelvik taban kaslarının zayıflamasına ve stres inkontinansına yol açabilir.</li><li><b>Aşırı fiziksel aktivite:</b> Aşırı fiziksel aktiviteler, özellikle ağırlık kaldırma veya yüksek etkili sporlar, karın içi basıncını artırabilir ve stres inkontinansına neden olabilir.</li><li><b>Obezite:</b> Fazla kilolu veya obez olmak, karın içi basıncını artırabilir ve idrar kaçırmaya yol açabilir.</li></ul><div><b>Stres inkontinans belirtileri nelerdir?</b></div><div><br></div><div>Stres inkontinansı, idrar kaçırmanın en yaygın türlerinden biridir. Stres inkontinansı belirtileri, pelvik taban kaslarının zayıflaması veya hasar görmesi sonucu karın içi basınç arttığında ortaya çıkar. İşte stres inkontinansının yaygın belirtileri:</div><ul><li>İdrar kaçırma: Stres inkontinansının temel belirtisi, günlük aktiviteler sırasında idrar kaçırma durumudur. Öksürme, hapşırma, gülmek, egzersiz yapmak, ağırlık kaldırmak gibi karın içi basınç artışına neden olan aktivitelerle ilişkilidir. Bu durumda, idrarın kontrolü zorlaşır ve kaçırma yaşanır.</li><li>Sızma: Stres inkontinansı olan kişilerde, idrar kaçırma yerine daha hafif bir sızma hissi de olabilir. İdrarın tamamen kaçmamasına rağmen, az miktarda idrarın sızdığı hissi ortaya çıkar.</li><li>Sık idrara çıkma: Stres inkontinansı olan kişiler genellikle sık sık idrara çıkma ihtiyacı hissederler. Bu durum, idrar kaçırma riskini azaltmak amacıyla mesanenin sık sık boşaltılmasına neden olabilir.</li><li>Gece idrara kalkma: Stres inkontinansı olan kişilerde gece idrara kalkma sıklığı artabilir. Uykuda karın içi basınç artışı olmamasına rağmen, pelvik taban kaslarının zayıflığı nedeniyle idrar kaçırma riski artar.</li><li>Stres faktörü: Stres inkontinansı, stres faktörleriyle ilişkilendirilebilir. Özellikle yoğun stres altında olan kişilerde, idrar kaçırma semptomları daha da belirginleşebilir.</li></ul></div><div><b>Stres inkontinans nasıl teşhis edilir?</b></div><div><br></div><div>Stres inkontinansının teşhisi, bir sağlık uzmanı tarafından yapılan değerlendirme ve muayene ile konulur. Teşhis sürecinde aşağıdaki adımlar genellikle izlenir:</div><ul><li><b>Hikâye alımı:</b> Sağlık uzmanı, semptomlarınızı, idrar kaçırma sıklığını ve şiddetini, aktivitelerle ilişkisini ve diğer belirtilerini (Örneğin öksürme, hapşırma, gülmek gibi) sorgulayacaktır. Ayrıca, tıbbi geçmişinizi, özellikle doğumlar, cerrahi müdahaleler, hormonal durumlar ve yaşam tarzıyla ilgili faktörleri değerlendirebilir.</li><li><b>Fizik muayene:</b> Sağlık uzmanı, pelvik taban kaslarınızın ve bağlarınızın durumunu değerlendirmek için perineal bölgeyi inceleyebilir. Ayrıca karın ve pelvik bölgenizin genel muayenesini yapabilir.</li><li>İdrar günlüğü tutma: İdrar kaçırma sıklığını ve miktarını belirlemek için bir idrar günlüğü tutmanız istenebilir. Bu, semptomların ve aktivitelerin ilişkisini daha iyi anlamak için önemli bilgiler sağlayabilir.</li><li><b>İdrar testleri:</b> İdrar örneği alınabilir ve idrar enfeksiyonu veya diğer idrar yolu sorunlarını dışlamak için laboratuvar testleri yapılabilir.</li><li><b>İdrar akış testi (Ürodinamik test):</b> bu test, idrarın nasıl akışını değerlendirmek için kullanılır. İdrarın akış hızı, basınç ölçümleri ve diğer parametreler analiz edilir. Bu test, idrar kesesi ve üretranın işlevlerini değerlendirmek için kullanılır.</li><li><b>Görüntüleme testleri:</b> Görüntüleme testleri (Örneğin, ultrason, sistoskopi) bazen kullanılabilir, özellikle idrar yollarında bir yapısal sorun olabileceği düşünülüyorsa.</li></ul><div><b>Stres inkontinans nasıl tedavi edilir?</b></div><div><br></div><div>Stres inkontinansının tedavisi, semptomların şiddetini azaltmayı ve idrar kaçırma durumunu kontrol altına almaya yöneliktir. İşte stres inkontinansının tedavi yöntemlerinden bazıları:<div><ul><li><b>Pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi:</b> Pelvik taban kaslarını güçlendirmek için egzersizler önerilir. Pelvik taban kaslarını hedef alan Kegel egzersizleri, idrar kaçırma semptomlarını azaltmada etkili olabilir. Bu egzersizler, pelvik taban kaslarını doğru şekilde kasıp gevşetmeyi içerir. Fizyoterapist veya pelvik taban uzmanından doğru teknikleri öğrenmek önemlidir.</li><li><b>Davranışsal terapi:</b> Davranışsal terapi, idrar kaçırmayı kontrol etmeyi öğrenmeyi ve idrar tutma becerilerini geliştirmeyi hedefler. Tuvalet alışkanlıklarının düzenlenmesi, sıkışma egzersizleri, mesane eğitimi gibi yöntemler kullanılabilir.</li><li><b>Elektrostimülasyon:</b> Elektrostimülasyon yöntemi, pelvik taban kaslarının uyarılması için kullanılır. Elektrotlar veya bir cihaz aracılığıyla düşük seviyedeki elektrik akımı kullanılarak kasların uyarılması sağlanır. Bu, kasları güçlendirmeye ve kontrol etmeye yardımcı olabilir.</li><li><b>Vajinal koniler:</b> Vajinal koniler, pelvik taban kaslarını güçlendirmek için kullanılan bir yöntemdir. Ağırlıklı koniler, vajinaya yerleştirilir ve kasların bu ağırlıkları tutma çabasıyla güçlendirilmesi sağlanır. Bu yöntem genellikle uzun süreli ve düzenli kullanım gerektirir.</li><li><b>İlaç tedavisi:</b> Bazı durumlarda, doktorlar idrar kaçırma semptomlarını kontrol altına almak için ilaçlar reçete edebilir. Örneğin, pelvik taban kaslarını güçlendiren veya mesane kaslarını rahatlatan ilaçlar kullanılabilir.</li><li><b>Cerrahi müdahale:</b> Diğer tedavi seçenekleri etkisiz olduğunda veya ciddi durumlarda cerrahi müdahale düşünülebilir. Cerrahi seçenekler arasında pelvik organ prolapsusu düzeltilmesi, sling ameliyatı veya yapay sfinkter yerleştirilmesi bulunabilir. Cerrahi tedavi genellikle son çare olarak değerlendirilir.</li></ul></div><div><b>Stres inkontinansın</b> asıl tedavisi cerrahi yöntemdir. Cerrahi tedavi ile mesane boyunu pelvik diyafram üzerine çıkarmak amaçlanır. Cerrahi tedavide başarı oranı %60-90 arasıdır.</div>"
        }
    ]
}