{ "title": "Böbrek", "image": "https://www.bobrek.gen.tr/images/bobrek.jpg", "date": "20.01.2024 13:41:38", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "
Böbrek, bel bölgesinin her iki yanında karnın arka çeperinde bulunan fasulyeyi andıran organlarımızdır. Bunların her biri 10 cm boyunda, yaklaşık 150 gram ağırlığındadır. Böbreklerin üzerinde oldukça önemli hormonları salgılayan böbrek üstü bezleri bulunur. Böbreklerle bağlantısı olan sinirler, atardamarlar, toplardamarlar ile idrar kanalı bilum karın bölgesinden giriş yapar. Böbreğin kendi dokusunun içinde ortalama 1 milyon nefron yani mikroskobik kılcal damar yumağı vardır.

Bir insanın yaşamına böbreksiz devam etmesi mümkün olmaz. Buna ancak 2-3 hafta dayanabilir. Böbrekler iç salgı bezlerinden salgılana hormonlarla, böbrek üstü bezinden salgılan hormonlar, hipofiz ile sinir sisteminde bulunan sinirlerle çalışma sistemini sağlar. Kanda bulunan zararlı maddeleri, vücutta biriken fazlalık suyu idrar kanalına gönderirler. İdrar kanalları 20-25 cm uzunluğunda olup, sonunda idrar torbasına açılır. İdrarla dolan torba, uyarıcı hormonların yardımıyla bunu organizmaya iletir. Bu sayede kişi idrarı boşaltma ihtiyacı duyar.

Böbrek hangi görevleri üstlenmiştir?
Böbrek dokusu nasıldır?

Böbrek dokusu içinde %80 oranında su, %15 kadar protein, %4 su ile %1 inorganik tuzlar yer alır. Böbrekler vücudun ağırlığının binde elli birini oluşturur. Böbrek yapısında kanı süzmeye yarayan iki milyar kadar böbrek cisimciği bulunmaktadır. İçeriğinde bulunan tubulus adı verilen idrarın yoğunlaştığı borucuklar ise 100 km uzunluğundadır. Her böbrekteki iç emilim yüzeyi ise 20 m2 civarındadır. Böbreklerin içinde günde 1500 litre kan geçmektedir. Kan miktarının içinden yaklaşık 180 litre sıvı süzülmektedir. İlk süzülen ve ilk idrar denilen sıvının çoğunluğu tekrar emilerek, vücutta 0,5-4 litre arasında idrar şeklinde atılır.

Böbreklerin görevlerini yapması için 30 litre oksijen harcamaları gerekir

Böbreklerde her gün süzülen ilk idrardaki 1 kg sofra tuzu, 170 gram şeker, 170 litre su, 500 gram sodyum bikarbonat ile 11 gram protein ve metabolik maddeler tekrar geri emilir. Böbreklerden idrarla birlikte ise 5 gram sodyum, 1,7 gram kreatinin, 27 gram üre ile metabolik maddeler atılır. Böbrekler bu görevini yaparken her gün 30 litre oksijene gereksinim duyar.

Böbreklerin çalışması sırasında dakikada 100 kalori ısı enerjisi oluşmaktadır. Vücutta kalbin bir dakikada attığı kanın yaklaşık %20 kadarı böbreklere ulaşır. 100 gram böbrek dokusunun içine dakika 150 cm3 kan gitmektedir. Böbreklere kanı götüren atardamarların çapı 13 mm kadardır. Esnek idrar kesesinin içine dörtte bir kadar idrar gittiğinde çapı 8 cm'ye kadar olur. Yarım litre idrar girdiğinde de 10 cm çağına ulaşır. Bu aşamada oluşan basınç cm2'de 12 gram kadardır.

Böbrekler nasıl çalışır?

Vücuttaki sıvıların yapısını kontrol altında tutarak, kimyasal maddelerin zararlı olanlarını idrarla dışarıya atan böbreklerin bu görevini yerine getirebilmesi için, bol su içilmesi gerekmektedir. Kişinin bu görevlerin yerine gelmesi için içmesi gereken suyun miktarı beyindeki hipotalamus bölgesinde belirlenir. Vücuttaki sıvının %1 oranında azalması halinde, hipotalamus susuzluk hissinin duyulmasını sağlayacak sinyaller üretir. Bu sayede kişiler su içmeye başlar. Aynı zamanda tükürük bezleri de susuzluk hissini uyandıran yapılardır. Yeteri miktarda salgı yapmayarak, ağız kuruluğu ile susama hissi uyandırırlar. Vücutta %10 civarında sıvı kaybı olduğunda, hücreler görevlerini tam olarak yapamadığından ölüm kaçınılmaz olur. İnsan vücudu yağ ve protein eksikliğinde bir süre depolarını kullanarak yaşamına devam edebilir. Ancak susuzluk çok farklıdır. Beyin böbreklere su tutuma talimatı vererek, sidiğin yoğunlaşmasını ve hacminin azalmasını sağlar. Böbreklerde vücudun su oranını kontrol altına alan hassas bir denge bulunmaktadır. 1 litre su içildiği zaman, idrarda bu oranda artar. Fakat böbrekler vücuttaki suyun oranını bildiği için, bu seviyeyi dengede tutar.

Böbrekler sağlıklı çalışıyorsa, hormon denilen kimyasal maddeler salgılanır. Bunlardan renin hormonu tansiyonun dengede kalmasını sağlar. Eritropoetin hormonu kemik iliğini uyarır ve kan yapımında etkili olur. D vitaminin kullanılmasını sağlar, kanda fosfor ve kalsiyum dengesinin kurulmasını sağlar. Kemik yapısının sağlığında önemli görevler üstlenir. Ac.
" } ] }