{ "title": "Böbrek Yetmezliği Olan Hastalar Kaç Yıl Yaşar", "image": "https://www.bobrek.gen.tr/images/bobrek-yetmezligi-olan-hastalar-kac-yil-yasart.jpg", "date": "21.01.2024 05:41:12", "author": "orhan esen", "article": [ { "article": "Böbrek yetmezliği olan hastalar kaç yıl yaşar sorusuna cevaplar içeren bir makale sunuyoruz. Kronik böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarının daimî olarak kaybıdır. Bu sıhhat sorunu hasta olanların hayat kalitesini bozmakta ve normal hayat ömrü beklentisini mühim derecede azaltmaktadır. Müzmin böbrek yetmezliğinin rehabilitasyonunda tatbik edilen yöntemler hemodiyaliz (Kan diyalizi), periton diyalizi (Karındaki diyalizi) ve böbrek naklidir. Periton diyalizi ve böbrek nakli birtakım gelişmelere nazaran halen hasta olanların az bir bölümünde uygulanabilmektedir. Böbrek nakli genç yaştaki hasta kişilerde kudretli iyileştirme yolu olması nedeni ile böbrek veren sıkıntısı bu iyileştirme şeklinin uygulanmasını kısıtlamaktadır. Son zamanlarda ülkemizde müzmin böbrek yetmezliği hastalarının %70'inde tatbik edilen iyileştirme yolu hemodiyalizdir. %30 hastada ise periton diyalizi ve böbrek nakli tatbik edilen iyileştirme yoludur.

Beklenen yaşama süreleri

Böbrek nakli tatbik edilen hasta olanların hayat ömrü beklentileri diğer tedavileri uygulayan hastalar ile karşılaştırıldığı zaman 2-3 kat uzundur. Bunun nedeni diyaliz tedavisiyle böbrek fonksiyonlarının sadece %5'inin gerçekleştirilebilmesidir. Diyaliz tedavilerinin mühim komplikasyonları mevcuttur. Diyalizin en mühim yan tesiri kalp ve damar sisteminde meydana getirdiği damar sertliği ve kireçlenmedeki artıştır. Konu ile alakalı yayınlanmış makalelerdeki bilgiler incelendiğinde 0-19 yaş grubundaki böbrek yetmezliği hastaları arasında diyaliz hastalarının aşağı yukarı 26 sene durumda olan yaşama süreleri nakil durumda olan hasta kişilerde 39 senedir. 20-39 yaş grubunda diyaliz tedavisi gören bir hastanın yaşama süresi 14 sene iken, böbrek nakli tatbik edilen hasta kişilerde yaşama süreleri 31 senedir. 40-59 yaş arası hasta kişilerde ise bu oranlar diyalizde 11 sene iken nakil akabinde 22 senesine çıkmaktadır. Toplumsal, kültürel, uygun fiyat avantajları ve hayat kalitesindeki artışta göz önüne alındığında böbrek naklinin ne derece önemli olduğu öne çıkmaktadır. Bu deneyim kazanma sürecindeki operasyonlardaki düşük başarılı olma oranları bu konuyla alakalı ileri çalışma politikaları oluşturulmasını gerektirir. Damar yolu Cerrahisi (Diyaliz için fistül, greft ve katater cerrahi operasyonları) Kalp ve Damar Cerrahisi çalışmalarının üstünde özel bir iş sahası haline gelmektedir. Bu konuyla birçok kez uğraşmak durumunda olmayan bireylerin bu operasyonları yapması hastalara kayıp verebilmektedir. Genellikle diyaliz hastalarının önce fistül operasyonları cerrahi teknik olarak basit ameliyatlar olmakla beraber hasta için çok fazla mühimdir. Nedeni ise el bileğinde yapılmış durumda olan ameliyatlar hasta için ek olarak konforlu bir fistül seçeneğidir. Bununla beraber bu önce operasyonlardaki başarısızlıklar hasta olanların günlerce kataterlerle diyalize girmesini mecburi duruma getirir. Bu uzunca süre katater tüketimi fazla riziko ve ölüme varan sıkıntıları oluşturur. Bu nedenlerle damar yolu operasyonları deneyimli cerrahlar aracılığıyla yapılmalıdır. Diyaliz cerrahisi ile ilgili çalışmayı talep eden damar cerrahları, bu konuyla alakalı deneyimli cerrahların gözetiminde tecrübelerini artırmalıdır.

Bu operasyonlarda başarılı olma seviyesini artırmak için cerrahi tecrübeler ve ileri görüntüleme yöntemlerine gereksinim vardır. Ameliyatlardan önce hastanın kolundaki damar sisteminin renkli Doppler Ultrasonografi ile incelenmesi hareket başarısını artırmaktadır. Bu incelemenin ideal olarak ameliyatı yapacak damar cerrahının seçmesi önemlidir. Renkli Doppler incelemesi bununla beraber cerrahi operasyon sonrası fistül ve greftlerin çalışmasının denetimi ve takibinde kullanılmaktadır. Nedeni ise ameliyatı yapmak bu damar yollarının takibi ve gelişen sorunların erken tanısı kadar çok fazla mühimdir. Erken tespit edilen sorunların çözümü ek olarak basit olmaktadır. Damar yolu operasyonları öncesi ve sonrası takibinde Venografi ve Fistülografi olarak bilinen ileri incelemeler birtakım hasta kişilerde kullanılmaktadır. Bu incelemeler Anjiografi tekniğiyle gerçekleştirilen gelişmiş teşhis yöntemleridir.
" } ] }