{ "title": "Böbrek Çürümesi", "image": "https://www.bobrek.gen.tr/images/bobrek-curumesi(1).jpg", "date": "20.01.2024 14:12:02", "author": "Mücahid Furkan GÜL", "article": [ { "article": "
Böbrek Çürümesi: böbreğin görevlerini yerine getirememesi, gerekli işlevleri yapamaması durumudur. Halk arasında genellikle böbrek yetmezliği olarak bilinmektedir. Böbreklerin çalışmaması durumunda kanda bulunan su, tuz ve mineral dengesinin bozulmasıdır. Bu dengenin bozulmasıyla vücuttaki atık sıvılar dışarı atılamazken vücutta birikerek ölümcül sonuçlar doğurabilir. En baştaki belirtisi ise lavabo ihtiyacını karşılamak için tuvalete çıkıldığında idrarın az veya hiç gelmemesi durumudur. Ayrıca bacak ve ayaklarda ödem oluşmaktadır.

Belirtileri: Böbrek çürümesinde ilk aşamada bir belirti görülmezken (Asemptomatik), ilerleyen sürede böbreğin çalışması yavaşladıkça vücutta elektrolit ve su dengesi bozulur. Bir sonraki aşamasında vücutta güçsüzlükle halsizlik görülürken, nefes darlığı da oluşur. Bu aşamada genellikle başta bacaklar olmak üzere vücudun belirli bölgelerinde şişlikler meydana gelmektedir. Böbreklerin tam çalışmadığı durumlarda tuvalette idrar ya az gelmekte ya da hiç gelmemektedir. Diğer belirtilerine örnek olarak iştah azlığı, mide bulantısı ve kusmanın dışında zihin karışıklığı, sinir bozuklukları, kaygı ya da uyku bozuklukları oluşması olağandır. Bu belirtilere ek olarak, hıçkırık, kas krampları, kas seğirmesi, kaşıntı, göğüs ağrısı, kontrolde problem yaşanan yüksek tansiyon şeklinde sıralanabilir. Bu rahatsızlık belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilirken, başka hastalıkların belirtileri ile benzeşebilir. Ayrıca belirtmek gerekirse böbrekler her şeye çabuk alışabildiğinden, en ağır hasara kadar problemi açığa çıkarmayabilir. Sonuç olarak en ufak belirti dahi olsa Uzman hekimlere görünmek gerektiğini unutmamak gerekir.

Böbrek Çürümesi Çeşitleri
Böbrek çürümesini arttıran faktörler; aşırı miktardaki sıvı kayıpları, yüksek dozajdaki antibiyotik ilaçlar, yüksek tansiyon ilaçları, kalp krizi ve kalp hastalıkları, karaciğer yetmezliği, aspirin gibi ilaçların sık kullanımı, kemik iliği kanseri, lupus hastalığı, kolesterol birikiminden kaynaklı tıkanan damarlar, uyarıcı ilaçlar, aşırı alkol ve tütün mamullerinin kullanımı, kan damarlarındaki iltihaplanmalar, önemli yanıklar ve vücudun susuz kalmasıdır.

Tedavi Yöntemleri: Aşamalarına göre farklılık göstermesiyle birlikte, nedenine göre tedavi yöntemleri değişmektedir. Örneğin damardaki kanın sıvı oranındaki seviyesindeki düşüklükten kaynaklanıyorsa damar yoluyla sıvı takviyesi yapılabilir. Aksi durumunda ise tam tersi yani idrar söktürücü ilaçlar aşırı olmamakla birlikte kullanılabilir. Genel olarak da vücudun mineralini düzenleyecek şekilde beslenmenin tedaviye olumlu etkisi mevcuttur. Toksinlerin fazlalığı durumunda ise diyaliz makinası kullanılarak tedavi uygulanabilir. Bu yöntemde kullanılan diyaliz makinası filtre görevi görerek kandaki toksin miktarını azaltır.
" } ] }